ATATÜRK’ÜN ÇEŞİTLİ KONULAR İLE İLGİLİ VECİZ SÖZLERİ
· · · Hiçbir millet yoktur ki ahlak esaslarına dayanmadan yükselebilsin. (1919, Kırşehir) (Atatürk’ün Söylev ve Demeçleri, Atatürk Araştırma Merkezi, C.II, Ankara, 1997, s. 4)
· · · Türkiye halkı asırlardan beri hür ve bağımsız yaşamış ve bağımsızlığı hayatın şartı kabul etmiş bir milletin kahraman evlatlarıdır. Bu millet istiklalsiz yaşamamıştır yaşayamaz ve yaşamayacaktır. ( 1922, İzmit) ( Atatürk’ün Söylev ve Demeçleri, Atatürk Araştırma Merkezi, C.II, Ankara, 1997, s. 38)
· · · Bu memleket tarihte Türk’tü şimdide Türk’tür ve ebediyen Türk olarak yaşayacaktır. (1923, Adana) (Atatürk’ün Söylev ve Demeçleri, Atatürk Araştırma Merkezi, C.II, Ankara, 1997, s. 130
· · · Yaşamak demek, çalışmak demektir. Bir toplumun bir bölümü çalışırken diğer bölümü oturursa, o toplum felce uğrar. (1923,İzmir) (Atatürk’ün Söylev ve Demeçleri, Atatürk Araştırma Merkezi, C.II, Ankara, 1997, s. 85)
· · · Denilebilir ki hiçbir şeye muhtaç değiliz, yalnız tek bir şeye çok ihtiyacımız vardır; çalışkan olmak. (1923, İzmit) (Atatürk’ün Söylev ve Demeçleri, Atatürk Araştırma Merkezi, C.II, Ankara, 1997, s.63)
· · · Hayatın her çalışma safhasında olduğu gibi, özellikle öğretim hayatında disiplin, başarının esasıdır. Müdürler ve öğretim heyetleri, disiplini sağlamaya ve öğrenciler disipline uymaya mecburdurlar. (1925, Ankara) (Atatürk’ün Söylev ve Demeçleri, Atatürk Araştırma Merkezi, C.II, Ankara, 1997, s. 355)
· · · Tarih Yazma Tarih Yapmak kadar önemlidir. Yazan yapana sadık kalmazsa değişmeyen gerçek insanı şaşırtacak bir nitelik alır. (Afet İNAN, Atatürk hakkında hatıralar ve belgeler, TTK. Yay. Ankara,1959 s.269)
· · · Türk çocuğu atalarını tanıdıkça daha büyük işler yapmak için kendinde kuvvet bulacaktır. (Afet İNAN, Atatürk Hakkında Hatıralar ve Belgeler, TTK. Yay. Ankara, 1959, s.297)
· · · Başarı, tüm ulusun azim ve inancıyla çabasını birleştirmesi sonucu kazanılabilir. (1921, İzmir) (Atatürk’ün Söylev ve Demeçleri, Atatürk Araştırma Merkezi, C.II, Ankara, 1997, s. 80-81)
· · · Ulusal kültürün her çığırda açılarak yükselmesi Cumhuriyetin temel dileği olacaktır. (1932, Ankara, Atatürk’ün Söylev ve Demeçleri, Atatürk Araştırma Merkezi, C.I, Ankara, 1997, s. 390)
· · · Sanata önem vermeyen bir millet büyük felakete mahkumdur. (1923, Adana) (Atatürk’ün Söylev ve Demeçleri, Atatürk Araştırma Merkezi, C.II, Ankara, 1997, s. 185)
· · · Dünyada her topluluğun varlığı ve değeri, özgürlük ve bağımsızlık hakkı, malik olduğu ve yapacağı uygar yapıtlarla orantılıdır. (1924, Dumlupınar) (Atatürk’ün Söylev ve Demeçleri, Atatürk Araştırma Merkezi, C.II, Ankara, 1997, s. 130
· · · Müzik yaşamın neşesi, ruhu, sevinci ve herşeyidir. (1925, İzmir) (Atatürk’ün Söylev ve Demeçleri, Atatürk Araştırma Merkezi, C.II, Ankara, 1997, s. 243)
· · · Bir ulusun yeni değişikliğinde ölçü, musikide değişikliği alabilmesi, kavrayabilmesidir. (1934, Ankara) (Atatürk’ün Söylev ve Demeçleri, Atatürk Araştırma Merkezi, C.I, Ankara, 1997, s. 396)
· · · Tam bağımsızlık ancak ekonomik bağımsızlık ile mümkündür. (1922, Ankara) (Atatürk’ün Söylev ve Demeçleri, Atatürk Araştırma Merkezi, C.I, Ankara, 1997, s. 243-244)
· · · Bizi yanlış yola sevk eden habisler, biliniz ki çok kere din perdesine bürünmüşlerdir. (1923, Adana (Atatürk’ün Söylev ve Demeçleri, Atatürk Araştırma Merkezi, C.II, Ankara, 1997, s. 131)
· · · Cumhuriyet bilhassa kimsesizlerin kimsesidir. (Cihat İMER. Atatürk’ten Seçme Sözler, s. 57. Remzi kitabevi, İstanbul 1993. )
· · · Ben gerektiği zaman en büyük hediyem olmak üzere Türk Milletine canımı vereceğim. (14.06.1937) (Cumhuriyet Gazetesi)
· · · Özgürlük ve bağımsızlık benim karakterimdir. (1921, Ankara) (Atatürk’ün Söylev ve Demeçleri, Atatürk Araştırma Merkezi, C.III, Ankara, 1997, s. 31)
· · · Hükümetin iki amacı vardır: Biri milletin korunmasını, ikincisi milletin refahını sağlamaktır. Bu iki şeyi sağlayan hükümet iyi, sağlamayan kötüdür(1923, Adana) (Atatürk’ün Söylev ve Demeçleri, Atatürk Araştırma Merkezi, C.II, Ankara, 1997, s. 125)
· · · Benim milletimi esir etmek isteyen herhangi bir milletin, bu arzusundan vazgeçinceye kadar amansız düşmanıyım. (23.04.1921) ( Ankara Gazetesi)
· · · Diyarbakırlı, Vanlı, Erzurumlu, Trabzonlu, İstanbullu, Trakyalı ve Makedonyalı hep bir ırkın evlatları, hep aynı cevherin damarlarıdır. (1932, İstanbul) (Cumhuriyet Gazetesi, 05.10.1932)
· · · Bütün insanlığın varlığını kendi şahıslarında gören adamlar bedbahttırlar. Besbelli ki o dam fert sıfatıyla mahvolacaktır. Herhangi bir şahsın, yaşadıkça memnun ve mutlu olması için gereken şey, kendisi için değil, kendisinden sonra gelecekler için çalışmaktır. Makul bir adam, ancak bu şekilde hareket edebilir. Hayatta tam zevk ve saadet, ancak gelecek nesillerin şerefi, varlığı, mutluluğu için çalışmakta bulunabilir. Bir insan böyle hareket ederken, “Benden sonra gelecekler acaba böyle bir ruhla çalıştığımı farkedecekler mi ? “ diye bile düşünmemelidir.
· · · Hatta en mesut olanlar, hizmetlerinin bütün nesillerce meçhul kalmasını tercih edecek karakterde bulunanlardır. Herkesin kendine göre bir zevki vardır. Kimi bahçe ile meşgul olmak, güzel çiçekler yetiştirmek ister. Bazı insanlar da adam yetiştirmekten hoşlanır.
· · · Bahçesinde çiçek yetiştiren adam çiçekten bir şey bekler mi? Adam yetiştiren adam da, çiçek yetiştirendeki hislerle hareketedebilmelidir. Ancak bu şekilde düşünen ve çalışan adamlardır ki memleketlerine ve milletlerine ve bunların geleceklerine faydalı olabilirler. Bir adam ki, memleketin ve milletin saadetini düşünmekten ziyade kendini düşünür, o adamın kıymeti ikinci derecededir.
· · · Esas kıymeti kendine veren ve mensup olduğu millet ve memleketi ancak şahsiyeti ile kaim gören adamlar, milletlerinin mutluluğuna hizmet etmiş sayılmazlar. Ancak kendilerinden sonrakileri düşünebilenler, milletlerini yaşamak ve ilerlemek olanaklarına kavuştururlar. Kendi gidince gelişme ve hareket durur zannetmek bir gaflettir.
· · · Bugün bütün dünya milletleri aşağı yukarı akraba olmuşlardır ve olmakla meşguldürler. Bu nedenle insan mensup olduğu milletin varlığını ve saadetini düşündüğü kadar, bütün dünya milletlerinin huzur ve refahını düşünmeli ve kendi milletinin saadetine ne kadar önem veriyorsa bütün dünya milletlerinin saadetine katkıda bulunmak için elinden geldiği kadar çalışmalıdır.
· · · Bütün akıllı adamlar takdir ederler ki, bu yolda çalışmakla hiçbir şey kaybedilmez. Çünkü dünya milletlerinin mutluluğuna çalışmak, diğer bir yoldan kendi huzur ve mutluluğumuzu temine çalışmak demektir. Dünyada ve dünya milletleri arasında barış, dayanışma ve iyi geçim olmazsa, bir millet kendi kendisi için ne yaparsa yapsın huzurdan mahrumdur. Onun için ben sevdiklerime şunu tavsiye ederim:
Milletleri sevk ve idare eden adamlar, tabii önce kendi milletinin varlığını ve mutluluğunu sağlamak isterler. Fakat aynı zamanda bütün milletler için aynı şeyi istemek lazımdır.
Bütün dünya olayları bize bunu açıktan açığa ispat eder. En uzakta zannettiğimiz bir olayın bir gün bizi bir gün etkilemeyeceğini bilemeyiz.
· · · Bunun için insanlığın hepsini bir vücut ve bir milleti bunun bir uzvu kabul etmek gerekir. Bir vücudun parmağının ucundaki acıdan diğer bütün organlar müteessir olur.
· · · “Dünyanın filan yerinde bir rahatsızlık varsa bana ne “ dememeliyiz. Böyle bir rahatsızlık varsa tıpkı kendi aramızda olmuş gibi onunla ilgilenmeliyiz. Olay ne kadar uzak olursa olsun bu esastan şaşmamak lazımdır. İşte bu düşünüş, insanları, milletleri ve hükümetleri bencillikten kurtarır. Bencillik kişisel olsun, milli olsun daima fena kabul edilmelidir. (1937, Ankara) (Atatürk’ün Söylev ve Demeçleri, Atatürk Araştırma Merkezi, C.II, Ankara, 1997, s. 324-327)
· · · Milli egemenlik öyle bir nurdur ki, onun karşısında zincirler erir, taç ve tahtlar yanar yok olur. Milletlerin esareti üzerine kurulmuş kurumlar her tarafta yıkılmaya mahkumdur.
· · · Milletimizin hedefi, milletimizin ideali bütün dünyada tam anlamı ile medeni bir sosyal toplum olmaktır. Bilirsiniz ki, dünyada her kavmin varlığı, kıymeti, hürriyet ve bağımsızlık hakkı, sahip olduğu ve yapacağı medeni eserlerle uyumludur.
· · · Medeni eser meydana getirmek yeteneğinden yoksun olan kavimler, hürriyet ve bağımsızlıklarını kaybetmeye mahkumdurlar. İnsanlık tarihi baştan başa bu dediğimi doğrulamaktadır.
· · · Medeniyet yolunda yürümek ve başarılı olmak, hayatın şartıdır. Bu yol üzerinde duraksayanlar veya bu yol üzerinde ileri değil geriye bakmak cahilliğinde ve gafletinde bulunanlar, medeniyetin coşkun seli altında boğulmaya mahkumdurlar. Medeniyet yolunda başarı yenileşmeye bağlıdır. Sosyal hayatta, ekonomik hayatta, ilim ve fen sahasında başarılı olmak için tek gelişme ve ilerleme yolu budur. Hayata egemen olan kuralların zamanla değişmesi, gelişmesi ve yenilenmesi zorunludur. Medeniyetin buluşlarının, tekniğin harikalarının, dünyayı değişiklikten değişikliğe uğrattığı bir çağda, asırlık köhne zihniyetlerle, geçmişe bağlılıkla varlığın korunması mümkün değildir.
· · · Gençler ! Cesaretimizi artıran ve devam ettiren sizsiniz. Siz almakta olduğunuz terbiye ve irfan ile, insanlık meziyetinin, vatan sevgisinin, fikir hürriyetinin en kıymetli sembolü olacaksınız.
· · · Ey yükselen yeni nesil ! Gelecek sizindir. Cumhuriyeti biz kurduk; onu yükseltecek ve devam ettirecek sizsiniz. (1924, Dumlupınar) (Atatürk’ün Söylev ve Demeçleri, Atatürk Araştırma Merkezi, C.II, Ankara, 1997, s. 179-188)
· · · Türkiye’nin gerçek sahibi efendisi, gerçek üretici olan köylüdür. (1922, Ankara) (Atatürk’ün Söylev ve Demeçleri, Atatürk Araştırma Merkezi, C.II, Ankara, 1997, s. 236)
· · · Kadının en büyük vazifesi analıktır. İlk terbiye verilen yerin ana kucağı olduğu düşünülürse bu vazifenin ehemmiyeti daha iyi anlaşılır. (1923, İzmir) (Atatürk’ün Söylev ve Demeçleri, Atatürk Araştırma Merkezi, C.II, Ankara, 1997, s. 89)
· · · Bizim dinimiz en makul ve doğal bir dindir. Ve ancak bundan dolayıdır ki son din olmuştur. (1923, İzmir) (Atatürk’ün Söylev ve Demeçleri, Atatürk Araştırma Merkezi, C.II, Ankara, 1997, s. 94)
· · · Bir dinin doğal olması için akla fenne, ilme ve mantığa uygun olması lazımdır. Bizim dinimiz bunlara tamamen uygundur. (1923, İzmir) (Atatürk’ün Söylev ve Demeçleri, Atatürk Araştırma Merkezi, C.II, Ankara, 1997, s. 94)
· · · Dünyada fethilerin iki vasıtası vardır biri kılıç diğeri saban. (1923, Adana) (Atatürk’ün Söylev ve Demeçleri, Atatürk Araştırma Merkezi, C.II, Ankara, 1997, s. 120)
· · · Sanatsız kalan bir milletin hayat damarlarından biri kopmuş demektir(1923, Adana) (Atatürk’ün Söylev ve Demeçleri, Atatürk Araştırma Merkezi, C.II, Ankara, 1997, s. 129)
· · · Dünyada hiçbir milletin kadını “Ben Anadolu kadınından daha fazla çalıştım, milletimi kurtuluşa ve zafere götürmekte Anadolu kadını kadar gayret sarfettim” diyemez. (1923, Konya) (Atatürk’ün Söylev ve Demeçleri, Atatürk Araştırma Merkezi, C.II, Ankara, 1997, s. 152)
· · · Siyasi, Askeri muzafferiyetler ne kadar büyük olursa olsunlar iktisadi zaferlerle taçlandırılmasa kazanılan zaferler kalıcı olmaz az zamanda kaybedilir. (1923, İzmir) (Atatürk’ün Söylev ve Demeçleri, Atatürk Araştırma Merkezi, C.II, Ankara, 1997, s. 111)
· · · Uygarlığın, ilerlemenin ve güçlülüğün temeli, aile yaşamıdır. (1924, Dumlupınar) (Atatürk’ün Söylev ve Demeçleri, Atatürk Araştırma Merkezi, C.II, Ankara, 1997, s. 187)
· · · Uygarlık yolunda başarı, yenilikleri kavrayıp uygulamaya yenilişmeğe bağlıdır. (1924, Dumlupınar) (Atatürk’ün Söylev ve Demeçleri, Atatürk Araştırma Merkezi, C.II, Ankara, 1997, s. 187)
· · · T.C. şeyhler, dervişler, müritler ve meczupler memleketi olamaz. En doğru ve en gerçek yol, medeniyet yoludur. Medeniyetin emir ve isteğini yapmak, insan olmak için yeter. (1925, Kastomunu) (Atatürk’ün Söylev ve Demeçleri, Atatürk Araştırma Merkezi, C.II, Ankara, 1997, s. 225)
· · · Asla şüphem yoktur ki, Türklüğün unutulmuş büyük uygar vasfı büyük uygarlık yeteneği, bundan sonraki gelişimi ile geleceğin yüksek medeniyet ufkunda yeni bir güneş gibi doğacaktır. (1933, Ankara) (Atatürk’ün Söylev ve Demeçleri, Atatürk Araştırma Merkezi, C.II, Ankara, 1997, s. 319)
· · · Hepiniz mebus olabilirsiniz... Vekil olabilirsiniz hatta Cumhurreisi olabilirsiniz... Fakat sanatkar olamazsınız hayatlarını büyük bir sanata vakfeden bu çocukları sevelim. (1927, Ankara) (Sümerbank Dergisi, Cilt 3, Sayı. 29, 1963, s.149)
· · · Ben sporcunun zeki, çevik ve aynı zamanda ahlaklısını severim. (Yücel Dergisi Cilt X, Sayı 57, 1939, s.130)
· · · Türk Öğün Çalış Güven (Afet İNAN, Atatürk Hakkında Hatıralar ve Belgeler, TTK. Yay. Ankara,1959 s.304)
· · · Türkiye Türklerindir (1921, Ankara) (Atatürk’ün Söylev ve Demeçleri, Atatürk Araştırma Merkezi, C.III, Ankara, 1997, s. 38)
· · · ... Sizin gibi gençlere sahip bulundukça, bu vatan ve milletin, şimdiye kadar elde etTiği başardığı zaferlerin üstüne çok daha büyük zaferler koyabileceğine şüphe etmiyorum. (1923, Adana) (Atatürk’ün Söylev ve Demeçleri, Atatürk Araştırma Merkezi, C.II, Ankara, 1997, s. 117)
· · · Bir ulus sanattan ve sanatçıdan yoksun, tam bir hayata sahip olamaz. (1921, Adana) (Atatürk’ün Söylev ve Demeçleri, Atatürk Araştırma Merkezi, C.II, Ankara, 1997, s. 129)
· · · Cumhuriyet yüksek ahlaki değer ve niteliklere dayanan bir idaredir. Cumhuriyet fazilettir. Cumhuriyet idaresi faziletli ve namuslu insanlar yetiştirir. (1925, İzmir) (Atatürk’ün Söylev ve Demeçleri, Atatürk Araştırma Merkezi, C.II, Ankara, 1997, s. 242)
· · · Birbirimize vereceğimiz işaret ileri! İleri Daima ileridir. (1925, Konya) (Atatürk’ün Söylev ve Demeçleri, Atatürk Araştırma Merkezi, C.II, Ankara, 1997, s. 244)
· · · Benim naçiz vücudum bir gün elbet toprak olacaktır, fakat Türkiye Cumhuriyeti ilelebet payidar kalacaktır. (1926, İzmir) (Atatürk’ün Söylev ve Demeçleri, Atatürk Araştırma Merkezi, C.III, Ankara, 1997, s. 119)
· · · Beni görmek demek behemehal yüzümü görmek değildir. Benim fikirlerimi, benim duygularımı anlıyorsanız ve hissediyorsanız bu kafidir. (1929, İstanbul) (Atatürk’ün Söylev ve Demeçleri, Atatürk Araştırma Merkezi, C.II, Ankara, 1997, s. 279)
· · · Ne Mutlu Türküm Diyene. (1933, Ankara) (Atatürk’ün Söylev ve Demeçleri, Atatürk Araştırma Merkezi, C.II, Ankara, 1997, s. 318)
· · · Geçen zamana oranla, daha çok çalışacağız. Daha az zamanda daha büyük işler başaracağız. (1933, Ankara) (Atatürk’ün Söylev ve Demeçleri, Atatürk Araştırma Merkezi, C.II, Ankara, 1997, s. 318)
· · · Biz, ilhamlarımızı, gökten ve gaipten değil, doğrudan doğruya hayattan almış bulunuyoruz. (1937, Ankara) (Atatürk’ün Söylev ve Demeçleri, Atatürk Araştırma Merkezi, C.II, Ankara, 1997, s. 423)
· · · Ulusal efendilik yoktur. Görev yapma vardır; bu ulusa hizmet eden onun efendisi olur. (1921, Ankara) (Atatürk’ün Söylev ve Demeçleri, Atatürk Araştırma Merkezi, C.II, Ankara, 1997, s. 202)
· · · Memleket işlerinde ulus işlerinde, gerçek işlerde, hissiyata, hatıra, kardeşliğe bakılmaz. (1921, Ankara) (Atatürk’ün Söylev ve Demeçleri, Atatürk Araştırma Merkezi, C.II, Ankara, 1997, s. 202)
· · · Büyük olaylar, düşüncelerde büyük devrimler yapar. (1922, Ankara) (Atatürk’ün Söylev ve Demeçleri, Atatürk Araştırma Merkezi, C.II, Ankara, 1997, s. 31)
· · · Ulusumuzun özel niteliği, her işimizde başarımızın güvencesidir. (1923, Balıkesir) (Atatürk’ün Söylev ve Demeçleri, Atatürk Araştırma Merkezi, C.II, Ankara, 1997, s. 98)
· · · En büyük makam, en büyük hak, çalışanların olacaktır. (1923, İzmir) (Atatürk’ün Söylev ve Demeçleri, Atatürk Araştırma Merkezi, C.II, Ankara, 1997, s. 103)
· · · Onur, hiçbir vakit bir adamın değil, tüm ulusundur. (1923, Adana) (Atatürk’ün Söylev ve Demeçleri, Atatürk Araştırma Merkezi, C.II, Ankara, 1997, s. 127)
· · · Aklı eren, yurdunu seven, gerçekleri gören kimselerden düşman çıkmaz. (1923, Tarsus) (Atatürk’ün Söylev ve Demeçleri, Atatürk Araştırma Merkezi, C.II, Ankara, 1997, s. 136)
· · · Uygar olmayan insanlar, uygar olanların ayakları altında kalırlar. (1925, Akhisar) (Atatürk’ün Söylev ve Demeçleri, Atatürk Araştırma Merkezi, C.II, Ankara, 1997, s. 234)
· · · Önderlerin görevi yaşamı sevinç ve istekle karşılamak yönünde uluslarına yol göstermektir. (1937, Ankara) (Atatürk’ün Söylev ve Demeçleri, Atatürk Araştırma Merkezi, C.II, Ankara, 1997, s. 324)
· · · Ya İstiklal ya ölüm. (1927, Ankara) (ATATÜRK, Nutuk, AKDTYK, Atatürk Araştırma Merkezi, Yay.Haz. Prof.Dr. Zeynep Korkmaz, Ankara, 2000, s.336)
· · · Egemenlik Kayıtsız şartsız milletindir. (1923, İzmit (Atatürk’ün Söylev ve Demeçleri, Atatürk Araştırma Merkezi, C.II, Ankara, 1997, s. 62)
· · · Yutta Barış dünyada barış için çalışıyoruz. (1931, Ankara) (Atatürk’ün Tamim, Telgraf ve Beyannameleri, AKDTYK Atatürk Araştırma Merkezi, Ankara, 1991, s. 608)
· · · Bu millet, ekonomik bağımsızlığını elde ederse o kadar kuvvetli temel üzerinde yerleşmiş ve ilerlemeye başlamış olacaktır ve artık bunu yerinden kımıldatmak mümkün olmayacaktır. İşte düşmanlarımızın, hakiki düşmanlarımızın bir türlü rıza göstermedikleri budur. (1923, İzmir) (Atatürk’ün Söylev ve Demeçleri, Atatürk Araştırma Merkezi, C.II, Ankara, 1997, s. 114)
· · · Türkiye basını, Cumhuriyetin etrafında çelikten bir kale vücuda getircektir. Bir fikir kalesi, zihniyet kalesi. Basın mensuplarından bunu istemek, cumhuriyetin hakkıdır... (1924, İzmir) (Atatürk’ün Söylev ve Demeçleri, Atatürk Araştırma Merkezi, C.II, Ankara, 1997, s. 171)
· · · Bir toplum, bir millet erkek ve kadın denilen iki cins insandan oluşmaktadır. Mümkünmüdür ki bir toplumun yarısı topraklara zincirlerle bağlı kaldıkça diğer kısmı göklere yükselebilsin? Şüphe yok ilerleme adımları dediğim gibi iki cins tarafından beraber, arkadaşça atılmak ve gelişme sahalarında ve yenilikte birlikte mesafe almaları lazımdır... (1925, Kastamonu) (Atatürk’ün Söylev ve Demeçleri, Atatürk Araştırma Merkezi, C.II, Ankara, 1997, s. 226)